türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi çıkar 12

BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

Kabahatler Kanunu; idari ceza ile ilgili bir usul kanunu olup, önemli bir boşluğu doldurmuş olmakla birlikte, tipik idari işlem olan “idari yaptırımlar”a karşı adli yargıya itiraz yolu öngörmesi yargıda karmaşaya yol açmıştır. Bu maddeye göre cezayı kolluk verecek olup, belediye cezaları içinde yer almamaktadır. Kanunun kabahat saydığı, kanunen taşınması yasak olmayan (ruhsatlı) silahın umuma açık yerlerde gösterilerek taşınmasıdır. Ruhsatsız silahlar zaten bu kanun kapsamında olmayıp, TCK ve 6136 sayılı kanun kapsamındadır. Hatta, suçun unsurları, kanunilik ilkesine göre ele alınırsa kanunen yasak olan silahı göstererek taşımak bu suçu oluşturmaz. Bu unsurlardan hareketle, kanun  koyucunun sadece kirlilik sebebiyle cezalandırma amacı gütmediği, özellikle umuma ait alanlar yönünden karmaşayı önlemek ve özel mülk yönünden de bir emrivakiye izin vermemeyi amaçladığı anlaşılıyor. Çünkü her iki alanda da usulünce izin alınırsa suç saymıyor. Aksi takdirde koşul sadece “belediyenin belirlediği yerlere asmamak” olurdu. Bu tür cezalar yine idare tarafından verilmekte olup, muhatabın bir eşyası-malı üzerinde netice doğurmaktadır.

Mahkeme’ye göre birinci başvurucuya uygulanan geçici hapislik, iki gün gibi kısa sürme özelliğine rağmen, ağır oda hapsi ile aynı şartları içerdiğinden, özgürlükten yoksun bırakma sayılmıştır. Mahkeme’ye göre oda hapsi, kışla içinde belirlenmiş bir alanda bulunma şeklinde uygulanmaktadır. Bu kişiler kantine, tesis içindeki sinemaya veya gezinti yerlerine gidememektedirler. Başvuruculardan birine verilen 12 günlük oda hapsi de özgürlükten yoksun bırakma sayılmaz. Disiplin Mahkemesince oda ve göz hapsi cezaları verilebilmektedir (md 46)[551]. Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurlarına, sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı disiplin cezası verilebilir.

  • Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.
  • Bu konuda etkilenebilecek teslimat taahhütleri için TNT ile temasa geçiniz.
  • Maddesinde düzenlenen üste veya amire hakaret suçunu oluşturacaktır[100].
  • Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler.

Böyle bir rapor ve belgeyi kullanmak bendin kapsamı dışındadır[210]. Herhangi bir nedenle çalıştıkları kurumun huzur, sükûn ve ça­lışma düzenini bozan memurlara kınama cezası verilebilir. Buradaki düzenlemede suçun unsuru, hafif nitelikte­ki huzur ve sükûnu bozucu fiillerdir[193]. Kişisel borçlarını ödememek suretiyle haklarında yasal işlem yapılmasına sebebiyet veren memurlara kınama cezası verilebilir. Burada yasal yoldan maksat icra dairesince “ödeme emri” gönderilmesi ve “haciz” işlemlerine başlanmasıdır[192]. “Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak” (657 SK m.125/B-k). Bildirim yükümlülüğü olan işin süreklilik arz etmesi ve paribahis getirici nitelikte olması şarttır. Dolayısıyla, geçici bir işte ya da hayır veya sosyal amaçlı kazanç getirmeksizin yapılan işlerin bu suçu oluşturması mümkün değildir[184]. Ağırbaşlılık, ahlaklı, kişi­likli ve karakter sahibi olmayı gerektirir. Söz konusu kav­ramlar göreceli olmakla birlikte herkes tarafından kabul görmüş bir çerçevesi vardır.

Maddeye göre; kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazı, çağrı üzerine gelen hükümlünün istemi üzerine, cumhuriyet başsavcılığınca her defasında bir yılı geçmemek üzere en fazla iki yıl süre ile ertelenebilir. Erteleme, hükümlünün güvence göstermesine veya uygun görülecek başka bir koşula da bağlanabilir. Terör suçları, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler ile disiplin veya tazyik hapsine mahkum olanlar, infaz ertelemesinden faydalanamazlar. Isimli şahsın, sanığı teşhis ederek örgütsel toplantılara katıldığını söylediği, tüm bu nedenlerle sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olarak cezalandırılmasının hukuka uygun olduğu ifade edilmiştir. Bilinçli taksir ile muhtemel kast arasında farkı ortaya koyacak ve karışıklığı önleyecek, ceza sorumluluğuna ve adalete uygun kriterler ortaya koymak oldukça önemlidir. Bu açıdan yapılan nazari tartışmaların dikkate alınması gerekir. Esas itibariyle; kasttan doğan sübjektif sorumluluk konusunda “kastın muhtemeli olamayacağı” gerekçesiyle, doğrudan veya gayrimuayyen/belirli olmayan kast nazariyesini kabul etsek de, bugün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21. Fıkrasında da bilinçli/şuurlu taksire yer verildiğinden, teorik ve pratik açıdan bilinçli taksir ve olası kast tartışmasını yapmak zorunluluğu doğmuştur. Fıkrasında; “Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.” ifadesine yer verilmekle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma/hürriyeti tahdit suçunun temel hali düzenlenmektedir. Türk Hukuku’nda iki türlü arama olup, bunlar idari/önleyici arama veya önleme araması ve adli, yani suç kolluğu tarafından yapılan aramadır. “Muhafaza/koruma altına alma” olarak bilinen usul geçici olup, elkoyma öncesinde suça ve/veya yasağa konu olabilecek delil ve malların tutulmasıdır ki, bundan sonra elkoyma tedbir süreci başlar ve müsadere, yani malın mülkiyetinin Devlete geçmesi mahkeme kararı ile gündeme gelir.

Ì İdari suçlarda, 5237 sayılı TCK’nundaki takdiri indirim, tahrik, yaş küçüklüğü ve benzeri indirim nedenleri uygulanamaz. Ancak varsa özel kanunlardaki açıkça tanımlanan azaltma nedenleri uygulanabilir[7]. Ì İdare tarafından idari bir kararla özgürlüğü bağlayıcı karar verilemez. Anayasanın 38/10 maddesinde bu hüküm emredici olarak belirlenmiştir. Kamu hizmetlerini gerçekleştirmek ve kamu düzenini sağlamakla görevli olan idare, bu görev ve yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için üstün yetkilerle donatılmıştır. Bu üstün yetkilerden en önemlisi ise, düzeni ihlal edici davranışlara müeyyideler uygulanabilmesidir[6].

O halde bir Devlet memuru, hiz­metin verimliliğini ve etkinliğini azaltacak şekilde tutum ve davranış içine giri­yorsa düzensiz hareket ediyor demektir[169]. Suçun maddi unsuru, Genelkurmay Başkanlığınca yasak edildiği bildirilen kitapları, dergileri ve her türlü yazıları okumak veya bulundurmaktır[160]. Maddeye göre suçun faili ancak askeri öğrencilerle[161], erbaş ve erler olabilir. Yedek subay adayları, kurs boyunca öğrenci statüsünde olduklarından, bu yasaklamalar onlar için de geçerlidir. Suçun maddi unsuru, meslek kuruluşlarına, izin verilmeyen derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girmektir. Maddede neticeyi meydana getirmeye elverişli üç hareket gösterilmiştir. Bu hareketlerden birinin yapılmasıyla suç oluşabilmektedir. Askeri mahal dışında kumar oynanması halinde de suç oluşur[159]. Muvazzaf askerler (subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, erbaş ve erler), hizmette bulunan yedekler, askeri okul öğrencileri (askeri mükellefiyet altında bulunmayan lise, ortaokul ve dengi askeri okul öğrencileri hariç) bu suçların faili olabilirler. TSK’da çalışan Devlet memurları ve işçiler bu suçların faili olamazlar[118]. Emre itaatsizlik suçunun maddi unsuru; hizmete ait emri tam yapmamak, değiştirmek veya sınırını aşmak suretiyle itaatsizlik etmektir. Emre itaatsizlik suçu sadece bu üç hareketten birinin yapılmasıyla oluşur[109].

Onur Kurulu veya soruşturma ile görevlendirilen üye, delilleri toplar, gerektiğinde Cemiyet üyesini dinleyebilir, onun ileri sürdüğü  delilleri toplayabilir, gerek görürse kendisine yapılan tebligattan itibaren 10 gün içinde verilmek koşuluyla yeniden yazılı savunma ve delillerini sunmasını isteyebilir, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerine başvurur ve dinleyebilir. Yönetim Kurulu üye tam sayısı, boşalmalar sebebiyle üye tam sayısının yarısının altına düşerse, genel kurul, kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetim kurulu tarafından bir ay içinde toplantıya çağrılır. Çağrı yapılmazsa, üyelerden birinin istemi üzerine sulh hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir. (2) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezası vermeye kolluk veya belediye zabıta görevlileri yetkilidir. (3) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir. Bu zaman zarfından, hangi kanunda düzenlenirse düzenlensin, yanında açıkça adli yargı yolu belirtilmemiş ise tüm idari cezalara karşı idari yargıda dava açılmıştır. Nitekim Kabahatler Kanunu ile tüm idari cezalara ilişkin genel bir düzenleme getirilmiş ve TCK’dan çıkarılan kabahatlere de yer vererek idari ceza öngörmüştür. Bir görüşe göre, “bu durumda, belediyeler böyle bir günü tespit edip, ilan etmemişse, ev eşyasını sokağa bırakmak kabahatinden kişiyi sorumlu tutamayacağız demektir.”[34] Ancak biz aksini düşünmekteyiz. Çünkü, belediyenin gün belirlememesi, belediye yönünden görev suçu oluşturur.

Kategorien:

Keine Antworten

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.